22 Ocak 2009 Perşembe

HKPCG – 24 TİYATRO (MASKELİLER)

Yeni yılın ilk gezisinde tiyatroya gittik. Önceki tiyatro bileti alma girişimleri kolay olmamıştı. Bu oyuna bilet almam şu şekilde oldu: 11 Ocak 2009 Pazar gününden 5 gün önce öylesine şansımı denemek amacıyla Kadıköy Haldun Taner Sahnesi gişesine gittim. Maskeliler oyunu için sürpriz bir şekilde önlerden yan yana 8 kişilik yer olduğu görünce hemen biletleri aldım. HKPCG katılımcılarına ertesi gün duyurumu yaptım. Biraz sayı sınırlı oldu ama önceki deyimlerimden zaten aldığım biletlere kolayca talipli çıkmıyordu. Ben, Volkan, Nesrin, Yeşim, Mustafa, Aysel Abla, Bülent Abi ve bir gün önceden gelemeyeceğini bildiren arkadaşımızın yerine de Ezgisu geldi ve oyunu birlikte izledik.


Volkan’la 4-5 yıl önce Üsküdar’da çalışırken bazen iş çıkışları, Üsküdar Müsahipzade Celal Sahnesi’ne önceden bilet almadan, oyun başlamadan 20 dakika kadar önce gider, protokole ayrılmış en ön sıralarda yer varsa, bilet alır ve son beş dakikada oyuna girerdik. Bu Volkan’ın taktiğiydi. En ön sıradan oyun seyretmek de keyifliydi. Doğancılar Parkı’nın tam karşısında yer alan bu sahne uzun bir süre tadilattaydı. Tadilat sonrası ilk kez gidiyorduk. Tavan yükselmiş, koltuklar yenilenmiş, yeni bir tiyatro salonu olmuştu olmasına ama ne hikmetse eski kafalı ticari sinema işletmecileri gibi biraz daha fazla seyirci alsın diye koltukların arasındaki mesafeyi gene çok dar tutmuşlardı. Siz tam koltuğunuza yerleşmişken, yanınızdaki koltuğa oturmak isteyen başka bir izleyiciye yer vermeniz için ya bedeninizi dikleştirip dizlerinize garip şekiller vermeniz ya da ayağa kalkıp geriye koltuğa yaslanarak geçişi kolaylaştırmanız gerekiyor. Yenilenmiş bir tiyatro salonunda bile bunları yaşadığınız için gene hayret ediyor ve 1 saniye içinde de bunlar ülkemizde olağan şeyler kabul edildiğinden hayret ettiğinize hayret ediyorsunuz.


Oyunun adı Maskelier, yazan Ilan Hatsor, Türkçeye çeviren Nebil Tarhan, yöneten Taner Barlas. Hikaye Filistin’de geçiyor. Maskeliler Ortadoğu’da veya halkları birbirine kırdıran, kardeşi kardeşe düşman eden her coğrafya için geçerli olabilecek iç burkucu bir konuya sahip. Filistinli üç kardeşin hesaplaşmasını canlandıran oyuncular Sedar Orçin, Levent Üzümcü ve Mehmet Gürhan başarılı bir oyunculuk sergiliyorlar. Kendinizi oyuna kaptırmışken, oyunun çabuk bitmesi biraz şaşırtıcı. Ama belki sürenin çok uzun olmaması da iyidir.

Oyun çıkışı bir pastaneye oturup çay, pasta eşliğinde sohbet ederek biraz özlem giderdik. Bir daha ne zaman tiyatroya gideriz bilemiyorum. Ama Burak'ın Kartepe önerisi için anket açtım, gelen yanıtlar doğrultusunda bir şeyler organize edeceğim veya etmeyeceğim.

Hiç yorum yok: