
2008’in son HKPCGezisinde bu kez kalabalıktık. Yeni yılı 12 kişi birlikte karşıladık. Umarım herkes benim kadar eğlenmiştir, bana göre çok neşeli ve güzel bir yılbaşı gecesi oldu. Gezi duyurusunu yaparken “sadece içeceklerinizi getirin, yiyecekler bizden” demiştim ama sağ olsun arkadaşlar yiyecek de getirmişler böylece tam anlamıyla Herkes Kendi Parasını Çeker Gezisi oldu. Yediğimiz içtiğimiz bizde kalsın, bu geceyi bizimle beraber geçiremeyen arkadaşlara neler yaptığımızı anlatayım:
Bildiğiniz gibi kostümlü bir partiydi. Kostümü olmayan da sokakta giyemeyeceği bir aksesuarla gelsin demiştim. Herkes pek güzeldi: Beyaz yakalı siyah ilkokul önlüklü, pijama üzerine kimonolu, aikido kıyafetli, poşulu, Noel baba şapkalı mı ararsın, çocuk kahramanı çilli kız kostümlü mü, tekini biri ötekini diğerinin giydiği parmaklı çoraplı çiftler mi, sarı parlak antenli tacını kafaya takıp ağır makyaj yapan mı, pofuduk terlikli küçük prenses mi, yoksa Bursa halk oyunları kıyafeti giyip oradan oraya seken mi ararsın, hepsi vardı.

Arada şak şak fotoğraf çekenlere “fotoğraf çekmeyi bırakın, dans edin” deyip duran Nesrin’e hak vermiyor değildik ama birbirimizin görüntülerini dondurmaktan da kendimizi alamıyorduk. Hareketli görüntü alıcıları ise Mustafa ve Volkan’dı. Gecenin sonunda çektiklerimizi seyrederken de epey kahkaha attık. Dans da ettik, halk oyunları da oynadık. Ne güzel ki kimse nazlanmadı. Arada ciddi konuşmalara girmeye çalışanları da susturmayı başardık. Yapacak daha birçok atraksiyon vardı ama gece öyle çabuk geçti ki…
Yeni yıla girmeden birkaç saat önce aramızda hediye çekilişi yaptık. Herkes beraberinde 1 adet hediye getirmişti. İsimlerimizi küçük kağıtlara yazdım, her birini katlayıp, bir bardağa attım. Herkes bir kağıt çekti, kağıtta kimin ismi yazıyorsa, beraberinde getirdiği hediyeyi o kişiye verdi. Böylece herkesin bir yeni yıl hediyesi oldu.

Aldığım Kızma Birader oyununun Ebru’ya çıkmasına çok sevindim, böylelikle bu hediye küçük prenses Ezgi ve o gece bizimle olmayan Ekin’e de gitmiş oldu. Aşkın’ın hediyesi ise o gece ilk kez gördüğümüz arkadaşı Derya’ya çıktı. Volkan’a ise Sibel’in hediyesi Seyahatname çıktı. Hepimizin hediyesi ayrı güzeldi.

Bir Yılbaşı klasiği olan “Tombala” bile vardı gecede. Çoğumuz çocukluğumuzdan beri oynamamıştık. Ebru ve Ezgi önde gibi gözükse de kazanan Mesut Abi oldu. O gece hepimiz kazanmıştık aslında. Yeni yıla güzel girdik, umarım herkes için 2009 iyi bir yıl olur…
NOT: Kınalı Ada Deniz Sefasını (22. Gezi) blog’a eklemedim, üzerinden çok zaman geçti, bu geziyi 2009 yaz başı tekrarlayacağız, o zaman yazarım.