5 Mart 2008 Çarşamba

HKPCG – 17 Peyzaj ve Süs Bitkileri Fuarı

Geçen Cumartesi biraz limoniydim. Ufak bir soğuk algılığı ve nezle. Bu yüzden öncesinde HKPCG’nin birkaç müdavimine Peyzaj Fuarına geliyor musunuz diye hiç sormadım bile.


Kendim bile gideceğimden emin değildim. Volkan sabahtan bir karşıya geçme teşebbüsünde bulunmuş ama trafik yüzünden eve geri dönmüştü ve benim fuar gezime gelemeyeceğini söyledi. Ben ise burnumu çeke çeke “bu fuara gideceğim” dedim.

Yeni taşındığımız yerden çeşitli yönlere günün ve haftanın çeşitli saatlerinde ne kadar zamanda bir yerden bir yere ulaşılır tam kestiremiyorum, hoş artık İstanbul’un neresinde ne zaman trafik açık olur o da pek bilinemiyor. Sözü uzatmayalım saat 14:00’da bindim Taksim otobüsüne, 45 dak. sonra indim Harbiye’de 10 dak. yürüyüşle vardım, Lütfü Kırdar Fuar alanına. Şansım yaver gitmişti ama fuarda tek başımaydım. Bu sefer de böyle olsun dedim. Her zaman tek başına güzel bir yeri gezmeyi sevmişimdir. Burası da hayli güzeldi.

Fuar aslında benim gibi bireysel meraklılara yönelik değildi ama gene sanki ben alıcıymışım gibi fuarda koca saksılarda bulunan birkaç mimoza ve manolya ağacının fiyatını sormaktan geri kalmadım. Evdeki 3-5 çiçeğim için sulu gübre ile çeşitli çiçek tohumlarından aldım. Tohumları bu ay içinde ekeceğim Hazirana kadar çiçekler açmış olacak (umarım).

Alafranga’nın Kızıltoprak’taki yeni ofisine yakın Patika adlı seramik atölyesinin de fuarda standı vardı. Atölyenin işletmecisi iki hanım yaptıkları saksı ve bahçe süslerini sergiliyorlardı. Onlarla kısa bir sohbetten sonra fuarı bir kere daha turlayıp son birkaç fotoğrafımı da çekip dışarı çıktım.

O gün hava temiz ve güzeldi, en iyisi Taksim’e yürüyüp yeniden otobüse bineyim dedim. Bu sefer de şansım yaver gitti, otobüs kalkmak üzereyken bindim ve arkadaki tek boş koltuğa oturdum. Fuarda ücretsiz verdikleri Tema Vakfı'nın “bağbahçe” adlı dergisine bakarken yanımdaki yaşlıca bey “ziraatçı mısınız, hevesli misiniz?” diye sordu. “Hevesliyim” dedim ve sohbet başladı.


Meğer bu bey emekli ziraat mühendisiymiş, Erenköy’deki Tema Vakfı’nın gönüllüleri arasındaymış, o gün de vakfın gönüllüleriyle tiyatroya gelmişler, oradan dönüyormuş. Yol boyunca ziraattan, gübre ve sulamadan, kooperatifçilikten, İsrail’deki tarımdan, Bursa, Kumla’daki yazlığından, Türkiye’de tarımın durumundan ve daha pek çok şeyden konuştuk. Böyle rastlantı ve sohbetler insana ne kadar iyi geliyor. Kafam ağırlaşmış ve hafif hasta olarak evden çıkmıştım, kafam gene ağırdı ama kendi başıma güzel bir öğleden sonra geçirmiş olarak eve döndüm.

1 yorum:

Cengiz dedi ki...

Peyzaj ve Süs Bitkileri taban puanları 2020 açıklandı. Resmi veriler ışığında önlisans için hazırladığımız Peyzaj ve Süs Bitkileri başarı sıralaması 2019 ‘da ayrıca iki yıllık Peyzaj ve Süs Bitkileri bölümü hakkında bilgi vermeye çalışmaktayız. Bunun yanında kontenjanlara da yer veriliyor. https://yksdestek.com/peyzaj-ve-sus-bitkileri-2-yillik-taban-puanlari/