



Gectigimiz birkac yil boyunca arkadaslarimla cok az gorustugum ve iyi plan yapamadigim icin bu gezileri duzenlemeye karar verdim. Amacim cok kalabalik ve giderek artan sayiyla buyuk organizasyonlar yapmak degil, sadece arkadaslarimla birlikte guzel vakit gecirmektir. - Sule Gonulsuz
Fuar aslında benim gibi bireysel meraklılara yönelik değildi ama gene sanki ben alıcıymışım gibi fuarda koca saksılarda bulunan birkaç mimoza ve manolya ağacının fiyatını sormaktan geri kalmadım. Evdeki 3-5 çiçeğim için sulu gübre ile çeşitli çiçek tohumlarından aldım. Tohumları bu ay içinde ekeceğim Hazirana kadar çiçekler açmış olacak (umarım).
Alafranga’nın Kızıltoprak’taki yeni ofisine yakın Patika adlı seramik atölyesinin de fuarda standı vardı. Atölyenin işletmecisi iki hanım yaptıkları saksı ve bahçe süslerini sergiliyorlardı. Onlarla kısa bir sohbetten sonra fuarı bir kere daha turlayıp son birkaç fotoğrafımı da çekip dışarı çıktım.
O gün hava temiz ve güzeldi, en iyisi Taksim’e yürüyüp yeniden otobüse bineyim dedim. Bu sefer de şansım yaver gitti, otobüs kalkmak üzereyken bindim ve arkadaki tek boş koltuğa oturdum. Fuarda ücretsiz verdikleri Tema Vakfı'nın “bağbahçe” adlı dergisine bakarken yanımdaki yaşlıca bey “ziraatçı mısınız, hevesli misiniz?” diye sordu. “Hevesliyim” dedim ve sohbet başladı.